Umudun en büyük kaynaklarından biri de çocukların ve gençlerin gücü!
Son yıllarda çocuklar ve gençler iklim değişikliği konusundaki tavırlarını giderek daha yüksek sesle ve etkili bir şekilde dile getiriyorlar. COVID-19 salgını boyunca da protestolar çevrimiçi olarak sürdü. İklim değişikliğinin artık bu neslin belirleyici insan hakları mücadelesi olduğunu dünyanın kabul etmesini talep ederek mevcut duruma karşı çıkıyorlar.
Çocuklar da yetişkinlerden geleceklerini korumak için ellerinden gelen her şeyi yapmalarını talep etmekten korkmuyorlar, korkmamalıdırlar da. Yine de bu çocuklar ve gençler, gezegeni korumak için gerekeni yapacak olan geleceğin liderleri olduklarında çok geç kalınmış olma riski var. Bugün bizim yapmamız gereken şey, en azından onların gelecekte yapacakları şeylerin imkânsız hale gelmesini önlemek ve çocuklara elde edebilecekleri en iyi şansı şimdiden tanımak.
Tüm çocukların ve gençlerin iklim değişikliği konusundaki görüşlerini dinlemek ve bunlara yanıt vermek, dünyanın geleceği adına hayati önem taşıyor. Karar vericilerin, iklim politikalarının ve ilgili süreçlerin tasarım ve içeriğine çocukların ve gençlerin görüş ve deneyimlerini dahil etmek adına daha fazla çalışması gerekiyor. Çocukların sesleri duyulmalı ve onlara gelecekte iklim değişikliğiyle mücadele etmek için ihtiyaç duydukları kaynaklar sağlanmalı. Bizim bugünkü seçimlerimiz yüzünden çocuklar, geleceğin kaynaklarından mahrum bırakılmamalı.
Karar vericiler çocukların ve gençlerin endişelerine kuru sözlerle veya sembolik taahhütlerle değil, mevcut sorunun büyüklüğüyle orantılı ölçek ve güçte yanıtlar vermeli. İklim değişikliğine doğru karşılığı vermek, tüm ekonomik sistemimizde büyük kararlar ve değişiklikler gerektirecek. Sürdürülebilir bir ekonomik modelle birlikte, çocuklara ve gençlere yaşanabilir bir gezegeni miras bırakmak hepimizin sorumluluğu.